Saraçhane Protestosu Yedinci Gün Hk.
Havada zafer kokusu var.
Bugün önce bir Maçka'ya gittim, bir kalabalık ama dünyanın en güzel kalabalığı. Yürüyüşümüzü başlattık, Maçka'yı, Nişantaşı'nı ve Şişli'yi inlettik. Yürürken anladım, zafere doğru gidiyoruz. Halk bize umutla baktı, insanlar bize eşlik etti, bizimle bağırdı, tencereler balkonlardan gene çıktı!
Ama hemen rahatlamıyoruz. Bu adam gidene kadar rahatlamıyoruz.
Şişli Belediye'sine gelmeden bir duraksadık yere çömdük oturduk, dinlendik. Daha sonra topluluk ilerledi, belediye alanına sığmadık taşdık, tepelere dağ olduk.
Orada biz bir Saraçhane'ye arkadaşların yanına gitmeye karar verdik. Yolda giderken her yerde bayraklar marşlar vardı. Saraçhane'ye geldik orada da akın akın insan vardı. Resmen her yerde ve her zamandaydık.
Ama hemen rahatlamıyoruz. Bu adam gidene kadar rahatlamıyoruz.
Özgür Çeliğin videosunu çekebildim barikattaki arkadaşları uyardı. Müdahale olmaz diye umuyoruz, ama olursa belediye binasına kaçın. Polise hiçbir şey atılmadı. Hatta bir şey anlatayım size, Belediye'nin yanındaki Camii'de polisler duruyor oraya kilitlemişler resmen, Hoca sürekli olarak Kuran okuyordu. Polisler miting tarafına bakan demir parmaklıklı pencerelerden mitinge bakıyorlardı, halk yuh çekerken, polislerden yuh sesi duydum. Devlette bıktı bu adamdan.
Boykotlar çok iyi işliyor. Bu adam gidene kadar her yerde, her zaman direniş!